06 Haziran 2013

ÖNCE İSTİKRARSIZLAŞTIR,
SONRA İŞGALE AÇ !

 İbrahim Akyürek 
Sanırım sırada Uzun Mehmet Anıt Parkı ve Belediye Hayvanat Bahçesi var.
Geçenlerde gidip görmek geldi içimden. Elektrik direkleri yan yatmış, kimi dibinden sökülmüş, yol boyunca mermerler kırılmış; çalıların, ağaçların, anıtın orasına burasına lise yaşında ürkek sevgililer sığınmış.
Kalan üç beş hayvanı sormayın, liselilerin aksine onlar mutsuz, kendi kendine söylenen bir ziyaretçinin deyimiyle “hayvanlarda iş kalmamış“.
Bu tavşanlara, ayılara, köpeklere, direklere, mermerlere, anıtın kendisine yöneticiler ve yönetilenler “milli servet” demiyor mu?
Yanıtı evet ise; bunun bir CHP'si, bir Bahattin’i, bir Turhan’ı, eleştirisi, öfkesi, cezası, dilekçesi, yargıcı yok mu?

***
Ben burada çok önceden başlatılmış bir K.Ö.T havası yaratma çabası sezdim.
Yani kamu alanının, kent toprağının, işletmesinin, bir anıtın bilerek, isteyerek “Kentin Önünü Tıkayanlar”a yani K.Ö.T’e dönüştürülmesi durumu.
Küresel ekonomi mihraklarıyla bağlantılı “iç mihraklar” tarafından ayarlanan bir psikolojik savaş açıkcası. Boşuna "küresel" denmiyor. Şu bizim kentin kısa pantolonlusu da küresel oyunun yerel parçası artık, “milli giysilerle” dans ettiğine bakıp kanmayın sakın.
Adım gibi biliyorum Suriye’de, Hindistan’da, Mısır’da, Irak’ta da aynı savaş sürüyor: Belediye, Devlet faaliyeti ollarak önce istikrarsızlaştır, çekilmez hale getir, herkeste bıkkınlık hali yarat, sonra sat, özelleştir, kirala…
12 Eylül darbesine hazırlanırken "koşulların olgunlaşmasını bekledik" diyen Kenan Evren’in evrensel taktiği burada da geçerli.
Yani; insanın gözden çıkarıldığı yeni kent planlarına kent sakinlerinin itiraz etmemesi için bu terkedilmişlik halini daha da olgunlaştıracaklar. Para, kaynak yok gerekçeleri işin bahanesi olacak.
Çürüme, döküntü o hale gelsin ki, kendisinden sonra gelen işgalciye, kurtarıcıya dua etsin kentin sakinleri, yazarı çizeri…
Ve yeni gelen yerli işgalci desin ki; bu mezbelelikten burayı ben kurtaracağım, işsiz gençleri yatırımlarımda koşturacağım, buraları “marka” yapacağım; “vizyon” bende, güç bende, sıkılmadan el atın müze bile bende…
Gidin siz de bir tur atın, denize bakan tarafta oturup güzel bir çay için bu parkta. Mitinglerde koparılan çiçekleri, kırılan camları “miili servet” sayıp öfkelenen basınımızın, insanlarımızın suskunluğunu düşünün. 
iakyurek1@hotmail.com  
  2009