21 Haziran 2019

"Demir biraderler şebekesi" sunar:

                  
"Evde elektrik çarptı" denilen işçinin kaçak maden ocağında öldüğü ortaya çıktı
İŞÇİ Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Üyesi ve Boğaziçi Doktora Öğrencisi İbrahim Sarıkaya, “Kaçak ocaklar sermaye ve devletin danışıklı dövüşü ile ayakta duruyor” diyerek şunlara dikkat çekti: “Kaçak ocakları, nerede ne kadar üretim yapıldığını hemen hemen herkes biliyor. Tespit edilmesi de çok kolay. Buna rağmen devamlılığının bir mantığı var. Birincisi Rödovanslı sahaların kendi içinde kaçak ocaklar var. Bunlar kayıtsız işçi ile üretim yaparak üretim maliyetini düşürüyorlar. Çünkü Rödovanslı şirketlerin devlete taahhüt ettiği bir üretim var. Örneğin Rödovanslı şirket, ‘ben sana bu ay bin ton kömür vereceğim’ diyor. Bu bin tonun 600 tonunu kendi kayıtlı işçisi ile üretiyor, geriye kalan 400 tonunu kendi ocağının içerisinde arkadan kapı yaparak yaptığı kaçak ocaktan çıkarıyor. İkincisi de Zonguldak’ta işsiz kalan gençlerin  kömür işini bilen bazı ustabaşılarını yanlarına alarak evlerinin arkasına kurdukları kaçak ocaklar var. Bunlar da piyasaya Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan daha ucuz kömür sunarak geçinmeye çalışıyor. Devletin buna göz yummasının nedenlerinden birisi, piyasa daha ucuz kömür sürülmesi. Çünkü bu onun da işine geliyor. Böyle yaptıkları için piyasada ucuz kömür bulabiliyorsunuz deniliyor. İkincisi ise işsizliği bir süre gölgeleyebiliyor. Böyle yaparak kayıtsız, hiçbir güvenlik önlemi olmadan insanlar bu ocaklarda heba oluyor.”