En hakiki ‘yeraltı’ edebiyatı
İngiliz romancı David Almond sayısız ödül kazanmış ve bizde Günışığı Kitaplığı tarafından yayınlanmış “Dünya Büyülü Bir Yer” romanında, çok ağır bir meselenin çocuklar ve gençler için nasıl etkileyici bir dille aktarılabileceğini gösteriyor. Ailesiyle Kuzey İngiltere’nin eski bir madenci kasabasına taşınan Kit, metruk maden ocağında “Ölüm” adını verdikleri gizemli bir oyun oynayan çocuklarla tanışıyor ve bu onun yaşamı algılayışında köklü değişikliklere sebep oluyor. Ona yol gösteren iki kişi var; eski bir maden işçisi olan dedesi ve yüzyıllar yıllar önce maden ocağında çalıştırılan çocuk işçilerden birinin hayaleti. Dışarı çıkarılıp gömülemeyenlerden... Vakitsiz ölen bir zaman yolcusu. biri...
Fransız edebiyat devi Émile Zola’nın gerçek bir olaydan ilham alarak yazdığı 1885 tarihli Germinal’den söz ediyorum. Filme de çekilen bu roman, 1860’larda Kuzey Fransa’daki maden şehri Montsou’da başlayan grevi anlatıyor. Kahramanı, yazarın Meyhane ve Nana romanlarında yan karakter olan genç işçi Étienne Lantier. Meyhane’nin hazin karakteri Gervaise Macquart’ın oğlu, Paris’in en ünlü fahişesi Nana’nın ise erkek kardeşi...
Madencilik, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından İngiliz romancı D.H. Lawrence’ın romanlarında da karşımıza sık sık çıkıyor. Ama tabii Germinal’in yazıldığı yıl yani 1885’te doğan Lawrence’ın duyarlılıkları, Zola’dan son derece farklı, o yüzden onun yazdıklarında madencilik merkezde değil arka planda; tehditkâr ama silinmeye yüz tutmuş bir hayal gibi hissettiriyor kendini daha çok. Zola gibi aynı ailenin farklı kuşaklarından kişilerin hayatlarının anlatıldığı Oğullar ve Sevgililer, Gökkuşağı ve Âşık Kadınlar romanları örnek verilebilir. 2014
Gülenay Börekçi