27 Ocak 2023

 

Özelleştirilen savaş

Ukrayna savaşında Rusya adına kilit rol oynayan Wagner ile beraber paramiliter örgütler tekrar gündem oldu. Doç. Dr. Egeli, “Savaşın özelleştirildiği düzende hükümetler ellerini yıkayıp işin içinden kolaylıkla çıkıyor” dedi.
 Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Wagner üzerinden tekrar gündem olan paralı asker meselesi aslında yeni olmadığı gibi, örneğin Blackwater isimli şirket 2003’te Irak’ın işgalinde ABD makamlarınca taşeron olarak kullanıldı. O dönemde yaşanan ciddi insan hakları ihlallerinden ‘sözleşmelerini bilgimiz dışında ihlal etmişler’ diyerek sıyrılmaya çalışan ABD makamları, tüm suçu Blackwater güvenlik şirketine yıktı. George W. Bush yönetimi bu yolla kendini aklamaya çalıştı. Blackwater şirketi ise sonrasında isim ve tüzel kişilik değiştirerek 

 Asker komutanına, komutan hükümetine ve hükümetler de uluslararası camiaya karşı işlenen suçlar ve ihlallerden dolayı hesap vermek durumundadır. Buna karşılık savaşın özelleştirildiği bu düzende işler ters gittiğinde, hükümetler “Yapan bizim personelimiz değildi, bizim haberimiz de olmadı zaten” diyerek ellerini yıkayıp işin içinden kolaylıkla çıkmayı deniyorlar. ‘Sözleşmeyi ihlal etti yapabileceğim bir şey yok. Benim ordumun insanı değil, gidin o şirketten sorun hesabı’ diyebiliyorlar.

 

 Rusya’nın cephede savaşan askerlerinin önemli bir yüzdesinin ulusal ordu değil, paralı askerlerden oluştuğuna işaret ediyor. Ve burada son dönemde ilginç ve yeni bir olgu daha ortaya çıktı. Ukrayna’daki 40 bin Wagner personelinin 30 bininin af vadiyle salıverilmiş mahkûmlardan oluştuğu iddia ediliyor. Genelde uzun yıllar cezaevinde kalması beklenebilecek yaralama gibi, cinayet gibi, organize suç örgütü üyeliği gibi ağır suçlardan hüküm giymiş tutukluların, 6 ay savaştıkları takdirde salıverilecekleri sözüyle Wagner bünyesinde cepheye sürüldükleri bir durum söz konusu.

 Ukrayna’dan bu kaygıları haklı çıkaran dehşet verici raporlar ve kanıtlar geliyor zaten. İkincisi bu insanlar altı ayın sonunda salıverildiklerinde ellerini kollarını sallayarak topluma geri dönüyor olacaklar. Hem de savaşta çok farklı bir ölçek ve yoğunlukta şiddete maruz kaldıktan ve muhtemelen yeni ve ciddi suçlar işledikten sonra. Bir de Rus basınından takip ettiğimiz, resmi makamlara “ülkeleri için” savaştıktan sonra geri dönen bu hükümlüleri ‘el üstünde tutun’ deniyor. Bu durum, mesela yeni organize suç yapılarının ortaya çıkmasına vesile teşkil edecektir.

 

 “Diyelim ki, ülkeniz savaşta, askerleriniz şehit oluyor; halk doğal olarak tepki gösterir. Hassasiyet ve tepki oluşur. Bu da hükümetler üzerinde baskı oluşturur. Ancak paralı askerin cepheye sürüldüğü çatışmalarda, hele hele o ülkenin vatandaşı bile olmayan yabancı uyruklu paralı askerlerin ölümü karşısında, dolayısıyla çatışma ve şiddet karşısında kamuoyu duyarsızlaşıyor. ‘Birileri ölmüş, ama zaten bu işi para karşılığı yapan insanlar; tehlikeli bir meslek seçmişler’ deniliyor. Bu da devletlerin ve karar vericilerinin karşılarına çıkan sorunları askeri güce, kaba kuvvete başvurarak çözüm bulmaya özendiren, ya da en azından bu seçeneği kolaylaştıran bir durum. 
Yaren Çolak   Birgün