20 Temmuz 2016


                                            

15 Temmuz’a giden yol 
Fatih Yaşlı  Birgün
17 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye gayri resmi bir koalisyon tarafından yönetiliyordu; bir yanda seçimle işbaşına gelmiş iktidar partisi, öte yanda ise legal hiçbir statüsü olmayan dinsel bir yapılanma, yani Gülen Cemaati. İktidar, yasa çıkarma, atama yapma, rant dağıtma vb. yetkileri kullanıyor, Cemaat ise kırk yılı aşkın bir süredir devlete yerleştirmekte olduğu kadroları aracılığıyla tasfiye operasyonlarını organize ediyor ve böylelikle koalisyon, nihai hedefi olan rejim değişikliğini adım adım hayata geçiriyordu.

Rejim değişikliği ve eski rejimin kadrolarını tasfiye için kullanılan silah hukuk, tasfiyenin gerçekleştiği mekân ise mahkeme salonlarıydı. Düzmece davalar, sahte deliller ve uyduruk iddianamelerle ülke tarihinin en büyük tasfiye operasyonuna imza atıldı. Cemaatin Emniyet ve yargıdaki entegre örgütlenmesinin kuşkusuz ABD bilgisi, onayı ve desteğiyle organize ettiği bu tasfiye operasyonu neticesinde AKP-C koalisyonu devletin ve dolayısıyla rejimin gerçek sahibi haline geldi. Ancak “ufak” bir sorun vardı, ele geçirilen devlet aygıtı nasıl bölüşülecekti, kim hangi kurumun sahibi olacaktı, rant mekanizmaları nasıl paylaşılacaktı, güvenlik ve istihbarat mekanizmasını kim nasıl kontrol edecekti.

http://www.birgun.net/haber-detay/15-temmuz-a-giden-yol-120715.html 
    
http://warholamag.com/politik-fotomontaj/
    
Vatan denilen “mal” benim olmadıysa, sana da yedirtmem arkadaş!

İbrahim Akyürek
Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerindeki bazı olayları biz anlayamayız. 
 
Adamın dükkanını yıkmaya devlet gelir, adam boynuna bıçak dayadığı kendi çocuğuyla çatıya çıkar, ya da dükkanını kendi elleriyle ateşe verir… 
 
Biz anlayamayız.

Öfkeli aşık, “bana yar olmadıysa, ona da yar etmem” aklıyla sevgilisini defalarca bıçaklar.


Biz anlayamayız.

Soyguncular, ele geçirdikleri ganimeti aralarında paylaşırken birbirlerini kesip biçerler…


Biz anlayamayız.
 
Güzelce, kavga etmeden ganimeti eşit olarak paylaşıp ortadan toz olmalarını saflıkla bekleriz. Bazı filmlerdeki gibi…

 
Haberlerde geçen yakılan dükkanı, bıçak çekilen çocuğu, bıçaklanan sevgiliyi; bombalanan devlet binaları, öldürülen askerler, vatandaşlar, oyuncak muamelesi gören tanklar gibi görebilirsiniz...

 
Devlet binaları, generaller, savcılar, okullar, camiler, TOMA’lar, tanklar, televizyonlar… Yani üst yapı dedikleri…

 
Bir de alt yapı var, milli servet dedikleri: Madenler, fabrikalar, kıyılar, memurlar, işçiler, bankalar...


Anadolu Kaplanları ile İstanbul Aslanları kavgasından yıllardır ne çektiğimizi daha anlayamadan, birbirine giren kaplanların, araya sızan aslanların ganimet kavgasından daha neler çekeceğiz kimbilir?
    Daha anlaşılır olsun diye örnek mi; burnumuzun dibindeki "masal kent", "son trend" Kozlu'nun meydanları, koyları, kıyıları, dağları, kömürleri... Milli Emlak'ın ortalığa saçılan son malları: Kavaklık yolu, Ak Kavşak, Kozlu-Zonguldak kıyıları... Kefeninin cebi olan siyasi davanın dev patronları, patronun siyasi davalıları... 
İstanbul Sarıyer'de madenci için yapılan madencisiz evler, hem çağdaş, hem sosyal, hem demokratların betondan dev lokması.


Millete vatan diye sunup; aralarında ganimet, mal gibi paylaştıkları, ucundan ucundan millete sus payı olarak da tattırdıkları yani...

Bu adamlar bu ganimeti birlikte 5, 10, 20, 30, 40 yıldır ellerinde sımsıkı tutarken bu kavga neden... neden kardeşçe paylaşıp yola devam etmediler, ganimeti bombalayıp murdar ettiler. Sevdalısı oldukları vatanı ötekine yar etmemek için bıçaklamayı göze aldılar.

Biz anlayamayız.

19 Temmuz 2016


 Onlar şimdi "isimsiz kahraman" 
Zonguldak liman yolunda bulunan Maden Şehitleri Anıtı görenleri artık şaşırtmıyor. CHP Zonguldak Milletvekili adayı Deniz Yavuzyılmaz ve ekibinin "Her bir levha bir ömür demek" sloganıyla bir yıl önce yenileyip astığı sarı levhalardaki madenci isimleri güneşin etkisiyle tümüyle silindi. Geriye kirli, kararmış eski isim levhaları arasında sırıtan sarı tonlardan oluşan sütunlar kaldı. 

"Her bir levha bir ömür demek"

          
Bu anıt güneş enerjisiyle şekil değiştiriyor!
İbrahim Akyürek
Zonguldak liman arkasında bulunan maden şehitleri anıtı görenleri şaşırtıyor. Madenci isimlerinin yazılı olduğu plastik levhalar güneşin etkisiyle şekilden şekile giriyor. Bu anıta farklı zamanlarda uğrayanlar anıtın rutubet ve tuzun da yardımıyla şekil değiştirmesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. 
Anıta ziyarete gelenler de zaman zaman anıtın dinamik değişimine ayak uyduruyor. Kimi yakınlarının ismi yazılı olan levhaları evine götürüyor. Kimi güneş, rutubet, tuzlu su etkisiyle harekete geçen levhaları bantlarla yapıştırarak mukavemet denemeleri yapıyor. 
Anıttaki son değişiklik, bir bölümü estetik dışı olan isim levhalarını geçtiğimiz Mayıs ayında yenileyen ekibin başına geldi. CHP Zonguldak Milletvekili adayı Deniz Yavuzyılmaz ve genç ekibinin "Her bir levha bir ömür demek" sloganıyla bir yıl önce yenileyip astığı sarı levhalar güneş enerjisiyle şekil değiştirmeye başladı. Neredeyse görünmez hale gelmeye başlayan isimlerin yerini sarı ve koyu kahverengi tonda levhalardan oluşan yepyeni bir anıt görüntünün alması merakla beklenmeye başlandı.
2003 yılında açılan anıt halkın her türlü interaktif katılımına da fırsat sundu. Fikir olarak, kavram olarak kökü dışarda "sosyal sorumluluk" projeleri için bulunmaz bir fırsat oldu burası. Öyle ki, maden mühendisliği bölümünden üniversite öğrencileri anıtın otlarını temizledi, çiçek ekti, levhaları parlattı, yere dökülen levhaları toplayarak farklı biçimler verdi. Böylece; devletin kurumlarının, bol solcu sendika, oda ve particilerin her yere yetişemiyeceğinin haklı mesajını da verdi. Ayrıca, yerel basın çalışanları üç kez büyük değişim geçiren bu anıtın haberlerinden yıllarca harçlıklarını çıkardı. Bu haberlere eşlik eden internet yorumlarında katılımcı yurttaşlar tarafından değişim için öfkeli öneriler sunuldu. Anıttaki sürekli değişimin önü kapanmasın diye gerçek ve sanal dünyada imza kampanyaları bile düzenlendi.

Son alınan haberlere göre, anıtın önümüzdeki günlerde açılacak Maden Müzesi'ne taşınmasından vazgeçilmiş. Sebebi ise yaz aylarında anıtta ortaya çıkacak yeni görüntülerin ziyaretçi sayısını artıracağı şeklinde açıklanmış.

Yakın kaynaklardan alınan başka bir habere göre 20. Kömür Kongresi nedeniyle şehrimize gelen konukların bu ilginç anıtı ziyareti programa son anda eklenmiş. Öneriyi, Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Başkanı Erdoğan Kaymakçı bizzat yapmış. Anlatılanlara göre Kaymakçı, "Burnumuzun dibindeki bu anıtın yeri şehrin misafir odası sayılır" demiş.
3 Mayıs 2016
                                  

17 Temmuz 2016

      

Rezillik…

Mine G. Kırıkkanat Cumhuriyet
Fethullah Gülen cemaatinin tehlikeli yapılanmasını yalnız Türkiye’de değil, yabancı basında da kamuoyuna 1996’dan beri kapsamlı araştırmalarla açıklamaya çalışan gazetecilerden biri olarak; ordudan ABD’ci Fethullahçılar ayıklanacak diye bu ülkede hukuk devletini, demokrasiyi, laik cumhuriyeti bitiren AKP iktidarına arka çıkan ulusalcılara bir çift sözüm var:

Tekbir sesleriyle parası olmadığı için zorunlu askerlik yapan zavallı erleri linç eden, kafasını kesen ümmetle mi bu ülkeye ulusal bağımsızlık kazandıracaksınız? Ne kadar korkunç bir yanılgı! 
Hiçbirimizin istemediği askeri bir darbeye karşı çıkmak için iktidarın yanında yer alıp demokrasi havariliğine soyunan sözde demokrat medyacılara gelince, onlara da şöyle seslenmek isterim: 
Demokrasi, demokrasiyi bitirenlerin yanında yeşermez ve gerçek demokratların faşizme karşı faşizmi savunması abestir!
Hem dürüstlük, hem de cesaret, yanlış tarafta olanlara topyekün kafa tutmayı, yapayalnız kalmak pahasına gerçek demokrasi fikrini savunmayı gerektirir.
Ama sizlerde, ne o dürüstlük var ne de cesaret. Zaten demokrat da değilsiniz, her zaman kim güçlüyse ona yamandınız!
         
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/568765/Rezillik_.html

            
Başarısız darbe girişiminin ardından: 

Beş haber sitesine erişim engeli
http://www.diken.com.tr/basarisiz-darbe-girisiminin-ardindan-bes-haber-sitesine-erisim-engeli/

      

“Geliyor geliyor madenciler geliyor” mu… Yok…

Ece Bakioğlu  Halkın Sesi
Şu kurumda topu topu 9 sene oldu çalışmaya başlayalı… Ama bir çaylak da olsam şunları görebildim… Amasra ve Armutçuk gözden çıkarılmış, Hema iyice yerleşmiş, sahiplenmiş oraları… Baktım hiç ses seda yok… Sonra her seçim öncesi işçi vaatleri, sendika başkanlarının kibarca işçi alınsın talepleri… Gelen giden yok... Maşallah oylar da çok, devlete millete zeval gelmesin… Çatalağzı’nda termik santral üzerine santral… Dev yatırımlar… Limanlar yapılıyor, bizim liman boşalıyor... “Hayırdır!” bunun sonu nereye varacak, soruluyor mu? Tık yok… Kurumdan her ay neredeyse 100-150 kişi emekli oluyor, yerine gelen giden yok, binalar boşa çıkıyor kiralanıyor, satılıyor… “Yav terkedilmiş Teksas kasabasına döndük” diyen… Yok… Hazırlık işleri, güvenlik işleri, bilmem ne işleri dışarıdan taşeronlara veriliyor birer birer, özelleştirme denen şey sinsi sinsi sokuluyor içerilere… Amanın nolcak? Ses yok… Bu arada oylar da artıyor… Her şeylere de siyasi bakmamak lazım... Biz hükümetimizden memnunuz, ses yok....
Sendikacıların- ki ben işe başlayalı 3 başkan değişti- boy boy fotoğraflarını görüyorum, çekmişler lacileri, kravatlar yakıyor yanlarında başbakanı, bakanı, milletvekili… Gülümseyen suratlar… “Acilen işçi alınmasını rica ettik…” Arabalar kıyak, süzülüyor asfaltta yağ gibin... Nereye gitti benim bir aylık maaşım olan sendika aidatı... % 3,5 aldık Ankaralardaydık... Çaycumalıyız, Devrekliyiz, eyvallah, tık yok... 1 Mayıs’ta alanlarda işçilerin itiraz edecek bir şeyi yok, işler tıkırında… “Başkan seninle ölüme de gideriz”… Soma’da Ermenek’te öldürülenler… Güzel ölenler… Bir çığlık… Yok… Ülkede pek çok yerde greve giden işçilerle dayanışma, yok… Burada Star işçileri eyleme gider, Balçın Madencilik işçileri açlık grevi yapar, Çates işçileri çadırlarda yatar… Onlarla dayanışma, kol kola yüksek sesle yanınızdayız… Yok…
http://www.halkinsesi.com.tr/geliyor-geliyor-madenciler-geliyor-mu-yok-makale,2731.html

15 Temmuz 2016

Palavracı!

Yeşil alanlar için referandum önerisi

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Eğer bir yeşil alan imara açılacaksa niçin referandum yapmıyoruz? Referandum yapalım, mahalle sakinlerine soralım. ‘Şurada biz yeşil alanı koruyalım mı, yoksa bina mı yapalım?’ Yani yeşili ranta teslim etmeyelim. Bunu yapmak zorundayız. Talan edilen kentlerimiz var, yeşil alan, park görmüyorsunuz ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim, eğer nerede bir CHP’li belediye
varsa, emin olun orada yeşile ve parka özen gösterilir” diye konuştu.
Eskişehir’in bir marka olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Bursa’da yeşilliğin kalmadığını, Ankara’nın betona dönüştüğünü kaydederek, “Bursa ve Ankara arasında Eskişehir bir vaha” ifadelerini kullandı.
Thousands of miners, politicians, NGOs and communities demonstrated against government attempts to privatize and close hard coal pits in the Zonguldak region in Turkey today. 
     
http://www.industriall-union.org/
    
https://www.facebook.com/IndustriALLGlobalUnion/

13 Temmuz 2016

      
Yıldız Tutal'ın katili kim? 
Atilla Öksüz

Sinema

Film Gösterisi
15-16-18 Temmuz 2016 SergiOdası

28 Temmuz 2009’da, 17 Yaşında, çalıştığı kaçak maden ocağında üzerine kaya parçası düşmesi sonucu yaşama veda eden Yıldız Tutal anısına Gençlik Filmleri Gösterisi: 
      
15 Temmuz Cuma Saat 18.00
Afili Delikanlı Yön: Kean Loach 106 dak.
16 Temmuz Cumartesi Saat 14.00
Tehlikeli Hayaller Yön: Peter Care104 Dak.
18 Temmuz Pazartesi Saat 18.00
Daha İyi Bir Hayat Yön: Chris Weitz 98 dak.

      
Büyük perdede, serin ortamda, birlikte…
SergiOdası Japon Pazarına 20 m. Zafer Eczanesi Üstü 

Zonguldak

12 Temmuz 2016

                                                  
Mimar Yılmaz Soylu: 
'Zonguldak, her dönem çile çekti' 
Özfidan: Uzun Mehmet Anıtı’nın şu andaki haliyle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Soylu: Uzun Mehmet Anıtı’nı 15 yıldır görmemiştim. Sizin sayenizde buraya gelip görme imkanı buldum. Ancak sevindiğimi belirtemem, çünkü anıt dökülüyor. Harap olmuş durumda, bakım yapılmamış. Bakan yok, eden yok… Esere yazık olmuş… Böyle olmaması lazım, “bunu ben yaptım” diye demiyorum. Bu eser memleketimizin bir eseri. Yanına bir hayvanat bahçesi yapılmış, ilerisine gazino açılmış, bu olacak bir iş değil. Memleketimizin eserlerine biraz daha fazla sahip çıkılmalıydı. Yetkililerin buralara bir el atmasında, onarmasında fayda var. Onlar da gereğini umarım yaparlar.
http://www.pusulagazetesi.com.tr/mimar-2-49480-pusula.htm

      

BİR TARİH YOK OLUYOR

Uzun Mehmet Anıtı’na cami projesinde ısrar eden Zonguldak Valisi Ali Kaban, bir bölümü Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait olan, diğer bölümü ise Bülent Ecevit Üniversite’ne tahsisli olan alanı yetkisini kullanarak Milli Emlak’a devralıp biran önce inşaat başlamak için emin adımlarla yoluna devam ediyor. Aynı zamanda TTK Genel Müdürlüğü binasını da çizen Mimar Yılmaz Soylu tarafından 1973 yılında Cumhuriyet’in 50. Kuruluş yılı kutlama törenlerine yetiştirilmek üzere 3 ay gibi kısa bir sürede yapılan, ‘Uzun Mehmet’, ‘Şehit Mehmet’ ve ‘Maden Şehitleri’ni temsil eden, kömürün içindeki gizil gücü anlatan Uzunmehmet Anıtı’nın kaldırılarak yerine Zonguldak’ın en büyük camisi projesi gelen tüm tepkilere rağmen devam ederken dün ise alandaki işletmeciye tahliye kararı çıkartılarak öğlen saat 14.00’e kadar tahliyeyi tamamlanması istendi.
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/bir-tarih-yok-oluyor-h28592.html 
                 
      
Canımız pahasına da olsa özelleştirmeyi durduracağız
Arzu Erkan

Bilal Karapınar, “16 yıllık işçiyim. Burası işçiden zara etmiyor. Sen bir malzemeyi 5 liraya alırsın TTK’ya bu 15 liraya mal olur. Arada o kadar kişi var ki. İşin içine girmeden anlamıyorsun” dedi. Necati Cingöz de şunları söyledi: “Bizden zarar edilmez. Siyasiler zarar ettiriyor. Bugün 126 vagon çaktım. Siyasiler gelsin kâr zararı birlikte hesap edelim. Özelleştirme derken birileri ‘malı’ götürecek. TTK’nın kalbini, özel kömür damarı olan yerini özelleştiriyorlar. Neden Kozlu değil, Armutçuk değil. Çünkü birileri buradan nemalanacak. Bu bir siyaset bir oyun. Bunlar ta Özal’dan başlayan bir süreç şimdi faturasını biz ödüyoruz.”
     

Öldürme dersi satan ve denetlenmeyen bir savaş şirketi: SADAT

Özel harpçi emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin, 2012’de kurduğu şirketin, “zengin” bir de danışman kadrosu var. Üsküdar Üniversitesi kurucu rektörü Prof. Nevzat Tarhan şirkete psikoloik savaş alanında danışmanlık hizmeti veriyor. Ekonomi danışmanı Prof. Mehmet Zelka da aynı üniversitenin rektör yardımcısı olarak görev yapıyor. Danışman kadrosundaki isimlerden biri ise Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak.
      
Şirket kurulduğundan beri CHP’li milletvekillerinin kadrajında olmuş:
– CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk - 5 Eylül 2012
– CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk – 6 Eylül 2012
– CHP İstanbul Milletvekili Osman Korütürk – 14 Eylül 2012, 16 Ocak 2013
– CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz – 3 Ekim 2012’de soru önergeleri vermiş ancak bu soru önergelerin hiçbirine cevap verilmemiş.

07 Temmuz 2016

      

Amasra’da enerji iletim hattı için ağaç kıyımı: 43 bin ağacın kesilmesi planlanıyor

TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan, enerji iletim hattı için yapılacak ağaç katliamını durdurmak amacıyla geçen yıl topladıkları bin 378 imzayı Zonguldak Valiliği’ne teslim ettiklerini hatırlatarak şunları söyledi: “Enerji nakil hattı inşaatının termik santral ÇED sürecinin henüz tamamlanmadan başlatılması, 36.5 kilometre uzunluğundaki orman ekosistemi üzerinde geri dönülemeyecek zararlara yol açacaktır. Bu inşaat sırasında nihai raporda yazan 43 bin ağaçtan birkaç kat fazla ağaç kesimi olacaktır. Yaban hayvanlarının yaşam ortamının tahrip edilmesi ve toplumsal yaşamın zarar görmesi söz konusudur. İki yıldır mücadelemiz sürüyor. Termik santral yapılmadan ağaçlar kesildi. Direkler dikilmeye, kablolar çekilmeye başlandı. Henüz termik santral yapılacağı belli olmazken 43 bin ağacı kesiyorlar.”
http://www.diken.com.tr/amasrada-enerji-iletim-hatti-icin-agac-kiyimi-43-bin-agacin-kesilmesi-planlaniyor/

05 Temmuz 2016

Eylülart

                                                    
Zonguldak İçin 
Kültür Sanat Zamanı 
www.67sanat.blogspot.com
11 Yaşında!

Kültür Sanat 
Haberlerinizi Gönderin
haber olsun!

KGD

KGD Bayram Gazetesi yine dopdolu…

Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) nin her sene Ramazan ve Kurban Bayramında çıkartmış olduğu “Karaelmas Gazeteciler Derneği Gazetesi” bu Ramazan Bayramında da yine dopdolu haber, yorum ve röportajlarıyla beğenildi.
“Zonguldak nereden nereye” manşeti, ve Şerif Cihan’ın Zonguldak’ın sıkıntılarını dile getiren anlamlı karikatürleri, Öznur Güneş’in “Kentin Kadın Yüzü” ile ilgili geniş röportajı, yılların kanayan yarası “Lavuar alanı yetkili arıyor” haberi, İlknur Yılmaz İpekçi’nin “Biraz da biz sizi konuşturalım” mizah tarzı yazısı, gazeteci Kadir Tuncer’in ilgi çekecek araştırma yazıları,TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan’ın KGD Başkan Vekili Mustafa Emen’le yaptığı “Zonguldak’ta termik cehennemi” başlıklı röportajı ve “Zonguldakspor çocukluk aşkım” diyen Yalova’lı iş adamı Hakan Albayrak’ın Zonguldakspor’la ilgili ilgiyle okunacak olan açıklamaları yer alıyor.

04 Temmuz 2016

Bayram sabahında silah sesleri 
Zonguldaklılar bayram sabahına silah sesleri ile uyandı. Kentin hemen hemen her yerinde silahlar atıldı.

Son yıllarda azalmasına sevindiğimiz bayramda silah atma sevdamız bu bayram sabahı adeta tavan yaptı. Bayram namazının ardından neredeyse kentin her mahallesinden yüzlerce mermi atıldı.

Polis ekipleri pek çok mahallede silah atanların peşine düştü.
http://www.halkinsesi.com.tr/asayis/-h28442.html
     
Hayatımız Trafik
"Trafik Canavarı" Neyi Gizler?
Ölen, yaralanan insan sayısına; çekilen acıya oranladığınız zaman trafik kazaları konusunda eleştiri içeren belgesel, sanatsal ya da bilimsel yapıtların neden hiç derecesinde olduğunun en önemli nedeni ulaşım politikasını kafada politikasızlaştırmak, öteki nedeni bir yanıyla psikolojik, yani “suçlu, hatalı” olduğumuzu en baştan kabullenmek. Bu kabulleniş, geçmişi internet dünyamızdan daha eski sanal bir suç ikonunu bile yarattı: “Trafik Canavarı”
http://www.pandora.com.tr/urun/hayatimiz-trafik/374467

İstanbul

Almanya’dan yurda “kesin dönüş” yapmış işçilerin Türkiye’de inşa ettiği evlerdeki Alman konut mimarisi ögelerini inceleyen sergi SALT Galata’da açıldı.

  Göçebe Mekanlar Sergisi açıldı  

Sanatçı, ekibi ve TU Berlin Mimarlık Enstitüsü’ndeki öğrencileri eşliğinde, Türkiye’ye dönüş yapmış ailelerin inşa ettiği veya yenilediği ev ve apartman dairelerinden oluşan 132 örneği belgeleyip katalogladı. Araştırmanın sonunda, konut inşasında belirgin üç tip tanımlandı: örnek ev, çifte ev ve katmanlı ev. Araştırmaya göre, “örnek ev” yoruma kapalı, ideal bir Kuzey Avrupa evi imgesine dayanırken “çifte ev” Almanya’daki konut mimarisi ile Türkiye’deki yerel geleneği eşit şekilde bir araya getirir; “katmanlı ev” ise, bir başlangıç birimi üzerine çeşitli üslup ve malzemelerde yapılan eklerle uzun dönemde inşa edilir.
http://www.gercekgundem.com/kultur-sanat/215445/gocebe-mekanlar-sergisi-acildi 
     
http://www.stefanie-buerkle.de/buerkle_neu/index.php

02 Temmuz 2016

Nebil Özgentürk'ün 'Göçün Hatıra Defteri' belgeseli ocak ayında tamamlanacak.

Özgentürk yeni belgeseli için çalışıyor

Bugüne kadar Almanya’da profesyonel anlamda göç ile ilgili belgeselin çekilmediğine dikkat çeken Özgentürk Almanya’ya göçün 55 yıllık hikayesini vermek bizim için çok farklı bir duygu. Her bir çekimde birbirinden farklı güzel, değerli hikayeler çıkmakta. Hikayelerimiz de başarı hikayesi de var, ağlatan sahneler de. Ünlü yasar Said Faik’in dediği gibi öykü tadında bir belgesel olacağına inanıyorum’ dedi.
Nebil Özgentürk'ün 'Göçün Hatıra Defteri' belgeseli ocak ayında tamamlanacak. 

01 Temmuz 2016

ZOKEV

Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kalafat vakıf merkezinden yazılı bir basın açıklaması yaparak Belediye Sinemasının kapalı tutulmasını eleştirdi. Kalafat açıklamasında şu görüşlerine yer verdi:

KALAFAT; “HATIRALARIMIZI HAPSEDEMEZSİNİZ”

Belediye Sineması, yalnızca izlediği filmlerle Zonguldaklıların hayallerini büyüten yer değil değildir. Görev yaptığı uzun yıllar içinde tarihsel ölçekli pek çok toplantıya ev sahipliği yapmış, kentin kaderini etkileyen kararların alındığı pek çok çalışmaya mekân olmuştur. Birçok tiyatro gösterisi, konser, söyleşi, panel ve siyasi etkinliğe ev sahipliği yapmış, ülkemizin yetiştirdiği çok değerli sanatçı ve politikacıları konuk etmiştir. Bu yönüyle bir sinema salonundan daha çok tarihsel süreçlere tanıklık etmiş bir kent bilgesidir.
Yıllardır kapalı tutulan perdesi, koltuğu, makineleriyle bir sinema salonu değil, Zonguldak’ın tarihi, bu kentte yaşayanların insanların hatıralarıdır. Hatıralarımızın hapsedilmesine izin vermeyeceğiz. Belediye Sineması’nın bir an önce çok amaçlı bir kültür merkezi olarak hizmete geçmesini bekliyor, Zonguldak Belediyesini görevini yapmaya çağırıyoruz.
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/kalafat-hatiralarimizi-hapsedemezsiniz-h28373.html 

Söyleşi

29 Haziran 2016

      
“Özelleştirmeye Karşı Yapılacak Mücadelenin Bir Parçası Olacağız”
Genel Maden İşçileri Sendikası, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak Temsilciliği, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Zonguldak Temsilciliği, KESK Enerji, Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası Zonguldak Şubesi,, Zonguldak Maden Mühendisleri Derneği, Zonguldak Mühendis Mimarlar Derneği, Zonguldak Memurlar Derneği, Maden Teknikerleri Derneği Genel Merkezi, Maden Başçavuşları Derneği ortak bir basın bildirisi düzenleyerek özelleştirmeye karşı birlikte tavır koyacaklarını belirttiler. Açıklamada şöyle dendi:

Atölye

Pegasus Magazin, Mehmet Türkçelik söyleşisine sayfalarını ayırdı 
Uçak içi dergisi Pegasus Magazin, Temmuz 2016 sayısında Mehmet Türkçelik ile yapılan söyleşiye iki sayfa ayırdı. Şule Öztürk'ün yazısı, Can Akın ve İbrahim Akyürek'in fotoğraflarıyla desteklenen yazıda geçtiğimiz aylarda üçüncüsü yapılan Kozlu Çırgan Köyü Sanat Atölyesi de fotoğraflarla tanıtılıyor.
   

Emekli öğretmen olan Türkçelik, Zonguldak Filyos'da denizin kıyıda bıraktığı ağaç dalları, cam kırıkları, deniz kabukları ve çakıl taşlarından yepyeni tasarımlarla eserler yaratıyor. 

Sanatçının Filyos'daki atölyesi yerli ve yabancı turistlerin, çocukların uğrak yeri aynı zamanda. 

21 Haziran 2016

Zonguldaklı bilim insanına ödül
Çalışmalarını Dünya Sağlık Örgütünde sürdüren Zonguldaklı bilim insanı Dr. Ümit Kartoğlu Polanya’nın başkenti, Varşova'da LugwigRajchman adına verilen bir bilim ödülünü aldı. Ödül törenin birkonuşma yapan Dr. Kartoğlu, ödülünü orantısız güç kullanımı nedeniyle yaralanan barışçıl Gezi Parkı protestocularına, zor koşullar altında yardım etmeye çalışan, Hipokrat yemini altında görevini yapan hekim arkadaşlarına ve üyesi olmaktan her zaman onur duyduğu Türk Tabipleri Birliği’ne armağan etti. Kartoğlu konuşmasında, “LugwigRajchman adına verilen bu bilim ödülünü almaktan büyük onur duyuyorum. Sahada donmadan etkilenen aşıların belirlenmesine yönelik, güvenirliği tam olan çalkalama testinin bilimsel temellerini oluşturan bu araştırma sırasında büyük özveriyle çalışan Polonya Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü’ndeki çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Sizler olmadan bunu başaramazdık” dedi.
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/zonguldakli-bilim-insanina-odul-h28048.html 
          
BEÜ’den Zonguldak’la İlgili Önemli Bir Kitap Daha
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) temel amaçlarından biri olan bulunduğu çevre ve topluma hizmet amacı doğrultusunda, Zonguldak’ın sosyo-ekonomik sorunlarının tespiti ve çözümüne yönelik çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, BEÜ yayınevinin 12. yayını olan “Madencilik Sektörünün Zonguldak İlindeki Yeri ve Önemi: Ekonometrik ve İstatistiki Yöntemlerle Analiz” başlıklı kitap yayınlandı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hamza Çeştepe, fakültenin üç öğretim üyesi ve daha önce bu fakültenin dekanlığını yapmış olan İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Hasan Vergil tarafından bilimsel araştırma projesi şeklinde hazırlanan kitap, titiz bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Tamamen bilimsel verilere ve iktisat biliminde genel kabul gören yöntemlere göre hazırlanan kitapta madencilik sektörünün Zonguldak ilindeki yeri uygulamalı olarak tespit edildi. Yapılan çalışma ile madencilik sektörü yanında diğer sektörlerin de Zonguldak ekonomisindeki yeri karşılaştırmalı olarak ortaya konuldu.

18 Haziran 2016

Gezi

           
Gökgöl Mağarası ve Maden Müzesi'ne ücretsiz gezi var
Zonguldak Belediyesi'nin 21-25 Haziran 2016 tarihlerinde düzenleyeceği Kültür Sanat etkinlikleri kapsamında Gökgöl Mağarası ve Maden Müzesine ücretsiz gezi gerçekleşecek. Ulaşımı belediye tarafından sağlanacak gezide, bakımı yeni biten mağara ile yapımı biten, ancak resmi açılışı yapılmayan müze ziyaretçileriyle dolacak.

Kitap

 Hayatımız Zonguldak 
İbrahim Akyürek 
Bu kentteki modern cumhuriyet inşaatından kalan hurdalar, kıyılar, ormanlar, madenler, tesisler, hepsinden önemlisi üretim ve dayanışma kültürü; tefecilere, işadamı-mafya kırması girişimcilere, sınıfını kaybetmiş işçi ve memurlara, milletin yeme-içme arzusuna çoktan av olarak atıldı.
Tüm İnternet Satış Noktalarında

16 Haziran 2016

Yerel Dergi:

Zonkişot 5. Yılında 
28. Sayısı ile SergiOdası'nda 
sizi bekliyor...
ZONGULDAK TENİS DENİZ SPOR KULÜBÜ 65.YILINDA KURUCUSUNU TURNUVA İLE ANIYOR
Zonguldak Tenis Deniz Spor Kulübü 65.Yılında Kurucusu ve ilk Başkanı Osman Zeki Yerdelen adına bir turnuva düzenledi.
1951 Yılında Ereğli Kömürleri İşletmesinin İstihsal Gurup Müdürü olan Osman Zeki Yerdelen meslektaşları ve Ereğli Kömürleri İşletmesinde müdür veya Başmühendis olarak görev yapmakta olan arkadaşları Azmi Tlabar, Sabih Üstel, Enver Ediger, Nezih Kıral, Sabih Arca ve Azmi Halulu ile birlikte Zonguldak Tenis Deniz Spor Kulübünü kurmuşlar ve bu gün hala kulüp tarafından korunan ve spor faaliyetlerine devam edilen tesislerin temellerini atmışlardı. O günkü çok zor şartlarda tesisleriyle birlikte kurulmuş olan Zonguldak Tenis Deniz Spor Kulübü Türkiye’nin 4. Federe tenis kulübü olma ünvanını da elde etmişti.
Zonguldak Tenis Deniz Spor Kulübü Yönetim Kurulu 65.yılına girdikleri bu sezon içinde kurucuları Zeki Yerdelen adına bir turnuva düzenleme ve dereceye giren sporculara günün anlamını anlatan ödüller verme kararı aldı.

12 Haziran’da başlayan Zeki Yerdeken 65.Yıl Tenis Turnuvasına Zonguldak Merkez ve ilçelerinden ve Bartın’dan 60 sporcu iştirak etti. Bayanlar ve erkekler çiftler ile karışık çiftler kategorilerinde yapılmakta olan turnuva 19 haziranda yapılacak olan ödül töreni ile sona erecek.

15 Haziran 2016

Güncelleşen DVD:

DirenmeyinOnur Sizi Neşeye Boğacak!
Sene 1984. İngiltere, Margaret Thatcher’ın muhafazakar politikalarının etkisi altındadır. Bu politik atmosfer içinde ezilen başlıca gruplardan biri eşcinsellerdir. Ancak en az onlar kadar baskı altında olan bir grup daha vardır; maden işçileri! İlk bakışta hiçbir ortak noktası yokmuş gibi gözüken bu iki grup birbirine yardımcı olabilecek midir? Onur (Pride) lezbiyen ve gey aktivistlerin güçlerini maden işçileri ile birleştirerek, hem politik engelleri, hem de ön yargıları aşmalarının gerçek ve renkli hikayesini anlatan, harika bir İngiliz Sineması örneği.