15 Şubat 2018

ZOKEV / Kitap

     
 Safder'i İstanbul'da okuruyla buluşturmak için önce iki arkadaş biz buluştuk. 10 Şubat Zonguldak, 11 Şubat Devrek buluşmaları ve imza günleri olacağından İstanbul için 17 Şubat'ı seçtik. O gün için neler neler düşünmedik ki. Kollarımızı sıvadık bile.    

İstanbul / Sergi

Sabahattin Ali’nin şehirleri
Sabahattin Ali’nin Sivas-Kayseri-Erzincan-Zonguldak gezi notları ve bu gezide çektiği fotoğraflar, Balıkesir Öğretmen Okulu’nda tuttuğu günlük, Kürk Mantolu Madonna’nın taslakları, Almanya’dan Mustafa Seyit Sutüven’e yazdığı “Mustafa’ya Mektup” şiiri, Nahit Vedat Fıratlı ve Ayşe Sıtkı İlhan’a yazdığı mektuplar sergide ilk kez izleyenlerle buluşuyor.
http://www.ensonhaber.com/sabahattin-alinin-sehirleri.html

Yolu Zonguldak'a düşenler:


 Umran Nazif Yiğiter 

Sağlık müdürlüğü yapmış olan Dr. Nazif Bey’in oğludur. Babasının görevi nedeniyle çocukluğu Anadolu’nun çeşitli kent ve kasabalarında geçti. İlköğrenimini Isparta’da (1927), ortaöğrenimini İstanbul’da Pertevniyal Lisesinde (1933) tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini (1936) bitirdi. Cihanbeyli (Konya) ile Zonguldak’ta savcılık ve yargıçlık görevlerinde bulundu. Resmi görevinden ayrılıp İstanbul’a yerleştikten sonra 1950’ye kadar serbest avukat olarak çalıştı. Konya’da avukat iken 1950’de milletvekili seçildi. 1954 yılına kadar süren milletvekilliğinden sonra İstanbul 2. Noteri oldu, ölümüne kadar (1954-64) bu mesleği sürdürdü. Feriköy Mezarlığında toprağa verildi. 
İlk öyküsü Çocuk Sesi dergisinde (1930) çıkmıştı. Edebî anlamda ilk öyküsü “Renkli Fener” ve daha sonra diğer öyküleri Varlık dergisinde (1933) yayımlandı. 1930’lu yıllarda Vakit gazetesi çevresinde toplanan Bekir Sıtkı, Kenan Hulusi, Rek Ahmet gibi yazarlarla birlikte gerçekçi yeni hikâyenin ilk evresinde yer aldı. İstanbul, Ankara ve Zonguldak’taki dergilerde hikâye, makale ve yazılar yazdı, romanlar tefrika etti (1934-43). Zonguldak’ta bulunduğu yıllarda haftalık Yeni Zonguldak ve Ocak gazetelerini yönetti ve bu gazetelerde Semine Meral takma adıyla makaleler yazdı. Tangonun Ölümü adlı romanı Yeni Zonguldak gazetesinde tefrika edildi.
http://www.biyografya.com/biyografi/2652 

05 Şubat 2018

Zonguldak - Devrek


Yeni

Futbolun Büyüsü ve Gerçekleşen Hayaller
Mesut Özil
Türkiye onu dünyanın en büyük futbol kulüplerinde top koşturan, Alman milli takımıyla Dünya Kupası'nı kazanan ve daha nice başarının altına imzasını atan bizden biri olarak tanıyor. Mesut Özil, kitabında bütün bunları nasıl başardığını anlatıyor. Önce çok çalışmayı, disiplinli olmayı, sorumluluk almayı ve sabretmeyi öğrenmesi gerekiyordu. Sonra da yaşadığı toplumda kendisi gibi olanlara karşı duyulan önyargılarla baş edebilmesi… Futbolun Büyüsü'nde, Mesut Özil sadece kariyerini değil, hayatında karşısına çıkan tüm engelleri nasıl aştığının hikâyesini büyükbir dürüstlükle anlatıyor.    

01 Şubat 2018

Sinema / Bizim şehirde doğanlar

Gözde Hatunoğlu: Herkes tanıyor, biliyor gerçi ama biz yine de soralım. Kimdir Uğur Vardan? 
Uğur Vardan: 1964 Zonguldak doğumluyum. İlkokulu üç ayrı şehirde (Zonguldak, Balıkesir ve Bursa) okudum. Babamın görevi nedeniyle ama ‘rahmetli’ peder, memur falan değildi; kasaptı. İflas etti, doğup büyüdüğü şehri terk etmek zorunda kaldı, 35 yaşından sonra inşaat işçisi oldu, bu hikâyenin açılımı böyle. Naçizane ilkokulda birinciydim, öğretmenlerim doldurdu,
‘Devlet parasız yatılı’ sınavlarına girdim, iki aşamalıydı, ikisini de kazandım, Arifiye Öğretmen Lisesi’nin yolunu tuttum. Okul, aslında eski bir Köy Enstitüsü’nün devamıydı ama artık statü değiştiği için Öğretmen Lisesi’ne çevrilmiş, kendi gitmiş adı yadigâr kalmıştı. Ama orada okumak benim için gurur vesilesi olmuştur, yatılı okul vesilesiyle hayatı daha erken tanıdığımı düşünürüm hep. Üniversite döneminde ise İTÜ Mimarlık’ta okudum, hâlâ tek dersim var, bitirmedim yani ama mimarlık bürolarında çalıştım. Üniversite zamanında yazıp çizmek hoşuma gidiyordu, bir fırsatını bulup basında şansımı denemeye karar verdim. Aslında o dönem çalıştığım büronun sahibi olan mimar abi, bana çok güveniyor ve daha sonraki projeler için hamleler yapmaya hazırlanıyordu. Ama ben başka bir yolu tercih edeceğimi söyleyerek mimarlık macerama son verdim. Basın benim için bilinmez ve sonu nereye varacağı belirsiz bir
yolculuktu. Mimarlık bürosunda o zamanın parasıyla 250 bin TL alıyordum ve zam yapılacaktı, basında ‘Denenmek’ koşuluyla 150 bin TL’den başladım. Ama bu serüven sonunda beni buralara getirdi. Erkekçe dergisinde mesleğe ‘Merhaba’ dedim, sonrasında hepsinin baş harfi ‘A’ (!) olan Arkitekt, Antrakt, Aktüel gibi yayınlarda uzun süreli çalıştım, arada FHM maceram oldu. 2002’de Radikal’e geçtim, son iki yıldır da Hürriyet’teyim… Bu biyografi konusu biraz uzun oldu galiba ama!
http://reportare.com/kultur-sanat/
               

31 Ocak 2018

Resim ve Sinema / Bizim şehirde doğanlar

    Eczacı Kaya Tanyeri    
1930 yılında Zonguldak'ta doğdu. Zonguldak Çelikel Lisesi'ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde tamamladı. 1958'den 1990'a kadar Kadıköy'de kendi eczanesini işletti. Kaya Tanyeri'nin görsel sanatlarla ilk gençlik döneminde başlayan ilişkisi, yıllar içinde gelişerek sürdü. 1960'lı yıllarda Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu tanıdı. Eyüboğlu ile dostluk ve hoca-öğrenci ilişkileri içinde geçen yıllar, Tanyeri'ye resim sanatı açısından yeni perspektifler kazandırdı. Kaya Tanyeri, resmin yanı sıra, 70'li yıllar boyunca yoğun olarak fotoğraf ve kısa filmle de uğraştı. 1965-1970 yılları arasında, kendi stüdyosu olan Portre Fotoğraf Stüdyosu'nu işletti, ayrıca fotoğraf sergileri açtı. Hisar kısa film yarışmalarında üç kez birincilik ödülü kazandı. UPSD (Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği) üyesi olan Kaya Tanyeri, İstanbul'da yaşamakta ve resim çalışmalarını sürdürmektedir. 
       
  

29 Ocak 2018

Kurtuluş Savaşı yıllarında işgal altındaki Anadolu’ya silah ve cephane taşınan İstanbul’un kayıp demiryolu olarak adlandırılan Haliç-Karadeniz Sahra Hattı’nın hikayesi “Kayıp Bir Demiryolunun İzinde” ismiyle kitaplaştırıldı.
Kayıp Demiryolunun Hikayesi Kitaplaştırıldı

Savaş yıllarında Zonguldak’tan İstanbul’a kömür taşınmasının engellendiğini ve trenin kömür taşınması için oluşturulan bir hatta çalıştığını ifade eden Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, “Kağıthane tarihi demiryoluyla ilgili basılı bir eser hazırlamak istedik. Bununla ilgili bir çok önemli çalışma yaptık, güzergahını ve o dönemdeki işlevini anlatıyoruz. 1914 yılında yapımına başlanan Tarihi Kağıthane demiryolu Kağıthane’den silah deposundan Karadeniz’e silahların Anadolu’ya ulaştırılması için taşındı. Böylece farklı bir görev daha yürütmüş oldu” ifadelerini kullandı.
   
       
Kitap, 1. Dünya Savaşı koşullarında şehrin elektriksiz, fabrika ve gemilerin kömürsüz kalma tehlikesini bertaraf etmek için Ağaçlı kömürlerinin Haliç’e taşınma öyküsünü tüm yönleriyle aktarıyor. Lokomotif ve vagonların kitapta yer alan çizimleriyle teknik metni ise Alan Prior isimli bir demiryolcu tarafından hazırlandı. Çizimlerde ölçü verildiği için maket yapımına da olanak sağlayan kitap, Prof. Dr. Emre Dölen, Mert Sandalcı ve Hüseyin Irmak’ın yazılarının yanı sıra 1915’lerde Ağaçlı Ocak Müdürlüğü yapan Şevki (Sevgin) Bey’in ayrıntılı bilgiler içeren hatıratına da yer veriyor.

28 Ocak 2018

     
Bizi biraz tanıyan ya da gündemi yakından takip edenlerin bildiği gibi, 24.01.2018 Çarşamba günü öğleden sonra, eşim Yasemin Çakıcı Kolçak, evimize gelen emniyet güçleri tarafından ev araması yapıldıktan sonra gözaltına alındı. Sosyal medya üzerinden Zeytin Dalı Operasyonu’na muhalefet ve Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla, Zonguldak’ta, aynı gün ve aynı saatlerde eşim gibi paylaşımlarda bulunan iki kişiyle birlikte Emniyet’e götürüldü. 25.01 2018 Perşembe günü öğleden sonra alınan savcılık ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkeme eşimin tutuklu yargılanması, diğer iki kişinin de adli kontrol şartıyla serbest yargılanması kararını verdi. Eşimin tutuklanma gerekçesi, az buçuk hukuk bilgisi olan herkes tarafından skandal olarak nitelendirildi.
Bizi tanıyan, bilen dostlarımız olayı duydukları andan itibaren yanımızda oldu ve olmaya da devam ediyor. Bizler birebir olayın içinde eşimin uğradığı haksızlığın üzüntüsünü yaşarken, o akşamdan itibaren, art niyetli olduğu çok açık olan bazı şahıslar, olay hakkında hiçbir bilgisi olmadan, başta sosyal medya olmak üzere, iş yerlerinde ve sokakta ayaklı mahkemeler kurarak, resmi hukuk ve yargıdan önce, akılları sıra bizi mahkûm etti. Şimdi buradan o arkadaşlara sesleniyorum:
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/sonuna-kadar-yanindayim-h39322.html 

23 Ocak 2018

Fotoğraflarınız boşa gitmesin, kalıcı olsun!

  Dersimiz Herkes İçin Fotoğraf !    
45 dakikada "Fotoğrafta anlam yaratma" 
Fotoğrafçı, eğitmen İbrahim Akyürek'in SergiOdası'nda düzenleyeceği "Fotoğrafta Görme ve Anlam Yaratma" başlıklı ders bu ay içinde yapılacak. SergiOdası'nda gerçekleşecek görsel sunumlu 45 dakikalık anlatım boyunca "cep telefonu dahil fotoğraf çekerken fotoğraf duygusunun fotoğraf diline dönüşümünün kuralları nedir?" sorusu yanıtlanacak.
28 Ocak 2018 pazar günü saat 14.00'de gerçekleşecek yetişkinlere yönelik 45 dakikalık ders yılda bir kez yapılıyor.  En az beş kişi ile başlayacak olan anlatım için son kayıt tarihi 26 Ocak.
İbrahim Akyürek; yıllar önce Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı  (ZOKEV) çatısı altında fotoğraf eğitimleri başlattı. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Fotoğraf Kuĺübü'nün seminerlerinde ve Filyos Sanat Buluşmaları'nda  dersler verdi.

 SergiOdası  
Mithatpaşa Mah. Zübeyde Hanım Cad. No.19 Arı İşhanı Kat 1 Zonguldak 
(Japon pazarına 20 metre, Zafer Eczanesi üstü)
Bilgi ve Kayıt : 67sergi@gmail.com
Ct

19 Ocak 2018


Nebil Özgentürk imzalı belgesel “Almanya’ya Göçün Hatıra Defteri”nin prömiyeri, Almanya’nın Wuppertal kentinde 20 Ocak Cumartesi akşamı yapılacak

Devrek
Almanya ve göç üzerine belgesel
Usta belgeselci Nebil Özgentürk’ün yeni belgeseli “Almanya’ya Göçün Hatıra Defteri”, 1961’in sonlarında Anadolu’dan Almanya’nın dört bir yanına başlayan göçün dünden bugüne hikâyesini ve çalışmak, para kazanmak için vatan hasretiyle yaşayanların öykülerini bir araya getiriyor. Hazırlığı 1.5 yıldan fazla süren belgeselde, oğlu neo-Nazilere katılan bir Erzincanlıdan, Berlin Duvarı’nın dibine gecekondu  yapan Osman Kalın’a; Alman ordusunda yarbay olarak görev yapmış Tuncelili bir Aleviden, Almanya’da parlamenterliğe yükselen ya da Almanya’yı dünyada temsil eden Fatih Akın, Mesut Özil gibi Türk asıllı yıldızlara birçok isme; kiliseden cemevine dönüştürülebilir bir binadan, vefat olmayınca mezarlıkları elinden alınmak istenen Ermeni cemaatine birbirinden dikkat çekici öyküler yer alıyor.
Filyos
http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/kultur-sanat/908086/Almanya_ve_goc_uzerine_belgesel.html

18 Ocak 2018

Maden Mühendisleri Odası'ndan ses yok!

Bartınlılardan Orhan Kural hakkında suç duyurusu: Banka transferlerini inceleyin
Amasra’daki termik santral projelerine karşı çıkan Bartın Platformu Kural’dan önce davrandı. Termik santral projesinin planlandığı Gömü ve Tarlaağzı köylüleri ve Bartınlı yurttaşlar, Amasra adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Kural hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘gerçeğe aykırı bilirkişilik’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan Bartın Platformu’na mensup yurttaşların Amasra başsavcılığından talepleri arasında, Hattat Holding ile Kural arasındaki dolaylı para trafiğinin incelenmesi de bulunuyor.
http://www.diken.com.tr/bartinlilardan-orhan-kural-hakkinda-suc-duyurusu-banka-transferlerini-inceleyin/ 

12 Ocak 2018



              
Cumhuriyet Pazar Eki
geri döndü;
gördünüz mü?

Çaycuma

İsmail Amca'nın heykelini dikti...
Yaptığı kentsel düzenlemelerle ilçeyi adeta bisiklet cennetine dönüştüren Çaycuma Belediyesi, bu alanda duyarlılığı artırmak amacıyla şimdi de bisiklet anıtı dikti. Belediye ekipleri, Çaycuma’da bisiklet kullanan en yaşlı kişi olan İsmail Zengin’i, bisiklet üzerinde tasvir eden heykeli kaidesine yerleştirdi. Pehlivanlar Mahallesi girişine dikilen heykel, Sanatçı Ahmet Uzun tarafından İzmir’deki atölyesinde üretildi. Heykelin kille modelini çıkaran Uzun, fiber polyester malzemeyle dökümünü yaptıktan sonra, bronz patine efekt uygulayarak son görünümünü verdi. Heykeli dikilen 76 yaşındaki İsmail Zengin 60 yıla yakın zamandır, her gün bisiklete biniyor. İlerlemiş yaşına karşın son derece sağlıklı olan Zengin, herkesi bisiklete binmeye çağırıyor.
http://www.elmas67.com/