31 Temmuz 2020

PEN Yazarlar Derneği

 PEN: 
Laik Cumhuriyet - İstanbul Sözleşmesi - Sosyal Medya…

Siyasal İslam aracılığı ile Cumhuriyet devrim ilkelerini aşındırmak… 86 Yıldır müze görevi gören , tüm insanlığa ait bir değeri camiye dönüştürmek… Atatürk’e küfür ve lanet etmeyi onaylamak… Kadınlara yönelik şiddeti önleme görevini devlet ve hükümetlere veren İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmeye çalışmak… Kadına karşı şiddeti körüklemek… Hak, hukuk ve adaleti, doğrudan siyasal erke bağlamak… Harf devriminden bile rahatsız olduğunu beyan edip, alfabeyi tartışmaya açmaya çalışmak… Vakıflar ve cemaatler aracılığıyla dehşet verici pedofili suçunu bile mazur gösterebilmek… Kılıç, sopa, cop… Bunların hepsiyle birlikte topyekûn saldırıya geçmek… Antidemokratik baskıları arttırmak üzere sosyal medyayı cendereye sokma gayretleri…
Bu saldırı karşısında PEN Yazarlar Derneği olarak ‘Kalem kılıçtan üstündür,’ diyerek ‘Birilerine anlatır gibi Cumhuriyet Alfabesi’ni sunuyoruz:
http://www.pen.org.tr/kategori/haberler/2306/pen-laik-cumhuriyet-istanbul-sozlesmesi-sosyal-medya 
  
Ülkemizin en eski, en aktif beş fotoğraf derneği
İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği İFSAK
Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği AFSAD

Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği BUFSAD
Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği AFAD
İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği İFOD

Yönetim Kurulu Üyeleri
siz neyi bekliyorsunuz,
siz ne düşünüyorsunuz
açıklamakla yükümlüsünüz!


31 Temmuz 2020
İbrahim Akyürek (İFSAK)

 67sergi@gmail.com 
                  

29 Temmuz 2020

HASAD

1979 Yılında kurulan HASAD Halkoyunları Derneği, İnstagram hesabından başlatmış olduğu 'İYİKİLERİMİZ' adlı canlı yayın söyleşileriyle geçmişe ışık tutuyor.Üç aydır devam eden canlı yayında bugüne 40 kişi ile söyleşi yapıldı. Kuruluşundan bu yana derneğin birçok organlarında görev yapan ve halen dernek başkanlığını yürüten Orhan Yazıcı şunları söyledi:

28 Temmuz 2020

Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular
ADD Zonguldak Şube Yönetimi ve üyeleri, Zonguldak Demokrasi Platformu bileşenleri ve STK temsilcileri 24 Temmuz 2020 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı suç teşkil edici söylemlerde bulunulması üzerine dilekçe ile Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunular.
     
İşte Zonguldak'ın Antik Haritası...
   Pusula

27 Temmuz 2020

Müzeye dönüşecek müdür evi için isim yarışması düzenlendi
TTK Genel Müdürlüğü’nden yapılan duyuru şöyle: Kurumumuz Üzülmez TİM bünyesinde Müessese Müdürü’nün kullanımına tahsis edilmiş olan, ancak son dönemde atıl durumda kalan lojman, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) işbirliğiyle müze olarak şehrimize kazandırılması projesi devam etmektedir. Müzemizin ana teması; kömür havzası, Zonguldak ve Kurum geçmişi, Zonguldak’ın sosyal, kültürel, ekonomik değişimidir. Bu değişim dijital teknolojiler ve efemeralarla anlatılacaktır. Bu kapsamda sizlerden Müzemizin ismi için yaratıcı öneriler beklemekteyiz. Seçilen öneri sahibi Genel Müdürlüğümüz tarafından ödüllendirilecektir.”

23 Temmuz 2020

TTK’dan, Amelebirliği’ne oradan da özel bir firmaya satılan Karasu dinlenme tesislerinde yıllardır hiçbir iyileştirme veya başka bir çalışma yapılmaması, o tesisleri görenleri hayrete düşürürken, o günlerde bu tesislerde tatil yapan gerek TTK çalışanlarını, gerek bölge insanının yüreklerini burkuyor.

22 Temmuz 2020


               
Güzelcehisar lav sütunları için yeniden karar verilecek
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. Dava Dairesi, Güzelcehisar Lav Sütunları ve sahilinde yapılmak istenen projenin iptal edilmesi talebiyle açılan davayı reddeden Zonguldak İdare Mahkemesi’nin kararını bozarak ret kararını kaldırdı.

Fındık kavgasının gösterdiği: Dağda kurt, fındıkta kuzu, üreticiye İtalyalı
MHP'nin "uluyan milletvekili" Cemal Enginyurt, fındık rekoltesi konusunda Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'ye çatınca, apar topar ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Peki, her yıl gündeme gelen, zaman zaman üreticilerin sert eylemleriyle de anılan fındık meselesinin özü ne?
       
İtalya aynı zamanda Türkiye'den sonra dünyanın ikinci büyük fındık üreticisi. Ferrero Türkiye piyasasından fındık toplayıp ihraç ediyor. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği açıkladığı verilere göre tek başına Ferrero'nun 2018-2019 döneminde ihracat kazancı Türkiye'den yapılan ihracatın yüzde 30'unu buluyor. Miktar olarak payını bilemiyoruz, zira aynı verilerde bu bilgi (*) olarak sunuluyor. Yani, "ticari sır."
Kısacası Türkiye, açık ara üretim tekeline sahip olduğu bir gıda ürününde dış ticarette devlet tekeli olmadığı için bu avantajını değerlendiremiyor ve ihracatını yabancı sermayeye teslim ediyor. 2019 yılında bu ihracatta en büyük pay Ferrero'nun geldiği ülke olan İtalya'ya yapılmış ve son yıllarda Almanya ile İtalya'nın toplam payı istikrarlı biçimde artarak yüzde 50'ye ulaşmış. Bu ülkeler aynı zamanda fındığın işlenip fındık içerikli ürünler (örneğin fındıklı çikolata) olarak ihraç edilmesinde başı çekiyor.
https://sol.org.tr/haber/findik-kavgasinin-gosterdigi-dagda-kurt-findikta-kuzu-ureticiye-italyali-10129 

Kent Kültürü

Masa Başı Söyleşileri devam ediyor
Zonguldak’ta 20 yıldır kültür-sanat ortamı sunan Sergi Odası, masa başı söyleşilerinin dördüncüsüne ev sahipliği yapacak.  
24 Temmuz 2020 Cuma günü 17.30'da başlayacak olan söyleşiye Zhaber Haber Genel Yayın Yönetmeni Atilla Öksüz ve Türkiye Basketbol Federasyonu Fotoğraf Editörü Ahmet Tokyay katılacak.  
Konuşmacılar, katılımcılarla birlikte kentin kültür-sanat hayatı üzerine yakın geçmişi ve geleceği değerlendirecekler.
Bugüne kadar gerçekleşen ilk üç söyleşiye kültür-sanat çevresinden Yüksel Yıldırım, Erhal Koltuk, Ramazan Yıldız, Hikmet Kuşhan, Kürşat Coşgun, İ.Kerem Öztürk, İbrahim Akyürek, Özlem Yücesan, Abdullah Bakır, Alaaddin Kara, Necdet Kutoğlu, Mehmet Türkçelik katıldı.
(Bu kez masa başında değiliz, uygun aralıklarla, gerekli önlemlerle oturuyoruz.) 
 SergiOdası 
Mithatpaşa Mahallesi Zübeyde Hanım Cad. 19
Arı İşhanı Kat 1 (Zafer Eczanesi Üstü)
0552 331 38 47 Zonguldak

Kdz. Ereğli


Ereğli Müze Müdürü Ahmet Mercan, müzeler ve ören yerlerinin ardından mağaranın da yeril ve yabancı turiste kapılarını açtığını söyledi. Pandemi süreci sonrası gerekli önlemlerin alınması sonrası mağaraların yeniden ziyarete açmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Mercan, "Cehennemağzı Mağaraları din turizmi açısından dünyaya hitap eden bir yerdir. Türkiye'nin farklı illerinin yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinden ziyaretçileri ağırlayan Cehennemağzı Mağaraları yeni dönemde de kapılarını açmıştır." dedi. Mercan, pazartesi günü hariç 09.00-19.00 saatleri arasında mağaraların ziyaret edilebileceğini sözlerine ekledi. http://www.ereglionder.com.tr/kultur-sanat/inanc-turizminde-onemli-bir-yere-sahip-h87601.html

15 Temmuz 2020

Çaycuma

Taşocağına karşı nöbet
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde Çayır Mağarası’nın yakınına yapılması planlanan taşocağı ve kırma eleme tesisi iptal edildikten 1 yıl sonra firmanın bölgede yeniden sondaj yapması, köylüleri endişelendiriyor.
    
Ormandaki arazisine yaptırdığı kulübede nöbet tutan köylülerden Dursun Dindar, “Canımızla başımızla elimizden ne gelirse burada taşocağı istemiyoruz. Biz yaşamak ve doğamızı korumak istiyoruz” dedi.
Doğayı korumak için mücadele verdiklerini ve her gün bölgede devriye yaptıklarını anlatan Dindar, şunları söyledi: “Canımızla başımızla elimizden ne gelirse burada taşocağı istemiyoruz. Biz yaşamak istiyoruz. 1 kişi için 20 bin kişiyi reddedemezler. 3 kez ret raporu çıkmasına rağmen halen üzerimize geliyorlar. ‘Alanı daraltıyoruz’ diye kandırıyorlar, yine taşocağı açmak istiyorlar? Halka yazık değil mi?”
https://www.birgun.net/haber/tasocagina-karsi-nobet-308353 
                  
İŞİNİZ GÜCÜNÜZ YIKMAK!..
Adnan Küçükvar   İnanış

Şimdiki ‘Yıkım’ ekibi, korkarım, ‘Yıkım’ operasyonuna yeni tarihi binalar katmaya çalışıyor. Büyük ihtimalle Liman Caddesinde Deniz Yollarının 1945-1950 yapımı, üst cephesi tarak mozayik tarihi ‘Yolcu Salonu’ var. Hazır ‘Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün sahil projesi çalışması var, yıkın tarihi yolcu salonunu da…
Hem, ‘Yetersiz otopark bahanesi’ gibi ‘havada bir bahane’ aramanıza gerek bile kalmaz. Ancak, yarın tarihi yolcu salonu binasını yıkıp, ‘Yerine işçi müdürlüğü binası yapacağız’ demeyin sakın. Bu ‘Rezaletin daniskası‘ olur.
Gücünüz ve aklınız yetiyorsa, Zonguldak tarihini yaşatın.
İşçi Müdürlüğü’nü yerine yapın. Yanına ‘Yolcu Salonu’nu restore edip yaşatın. Dahası, İşçi müdürlüğü altından açılmış tüneli canlandırıp, yol karşısındaki tarihi Fransız sığınağı içini temizleyin. Bu tarihi Fransız Sığınağı yukarda Kolej’in arka bahçesine çıkıyor. Bu sığınağın içinde birkaç tane oda olduğu söyleniyor. Bu odalar restore edilip, Zonguldak’ın tarihi küçük eşyaları sergilenip, iç turizmde teşhire açılır, toprak altında yatan tarih canlandırılır.
Endüstri mirası Fevkani Köprüsünü yıkmayla eline ne geçecek?
Kömürün Başkenti Zonguldak, yaşayan tarih olan Çaydamar Ocağını becerip, Maden müzesi yapamadı ya? İşte ‘Yıkım kafası’ ürünlerinden biri bu.
Bir şeyi yoketmek için illaki yıkmak gerekmiyor. Mevcudu korumayıp öldürmekte yıkmaktır, yok etmektir. 
http://www.inanisgazetesi.com/haber-isiniz-gucunuz-yIkmak-40235.html

12 Temmuz 2020

     
Kömürsüz gelecek düşünemiyoruz!
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği tarafından Ocak-Temmuz aylarında 'Kömür Madenciliğinin Şehir Hayatına Etkiler Bağlamında Zonguldak' adlı bir araştırma yapıldı. Buna göre şehrin eski dönemindeki sosyal ekonomik günlerine büyük özlem duyuluyor. Kömür ve termik santrallerin varlığını istihdam sağladığı için olumlu bulan Zonguldaklıların, çevresel zararlarına ise bu nedenle yüksek sesle tepki göstermiyor.
Kömürle var olan Zonguldak şehrindeki çevre sorunları, iklim değişiklikleri ve toplumsal problemleri inceleyen derneğin başkan yardımcısı Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Alkan Üstün, araştırma sonuçlarını açıkladı.
İŞTE ZONGULDAK ARAŞTIRMASI
http://www.halkinsesi.com.tr/cevre/komursuz-gelecek-dusunemiyoruz-h55421.html

10 Temmuz 2020

Kitap/Oyuncak Desteği 
(Zonguldak Belediye Sineması'nın
Tam Karşısı)

Fotoğraf


2020

İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomisini yeniden toparlamak isteyen Almanya, büyük bir iş gücüne ihtiyaç duydu. Söz konusu işgücü açığını karşılamak için 30 Ekim 1961 yılında, Almanya’nın Bonn kentinde, “İşgücü Alımı Anlaşması” başlığıyla “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türk Firmaları İşçilerinin İstisna Akdi Çerçevesinde İstihdamına İlişkin Anlaşma’’ imzalandı.

Alınacak işçilerin sağlıklı olup olmadığını, insanımızın izzet-i nefsini zedeleyecek şekilde muayeneden geçirerek ispata zorlayan o hazin manzaralara ait resimler, hâlâ hafızalarımızda olanca utançlığıyla taptaze duruyor.

İşçi Türk çocuklarının Almanya yolculuğu bu acı gerçekle başladı. Maden ocaklarında, çöp toplamada ve nerede bir Alman’ın çalışmayacağı kadar pis bir iş varsa orada Gastarbeiter/misafir işçi oldular.

Bu anılar, ilk Gastarbeiter/misafir işçilerden on sene sonra yollara düşen kuşaktan bir vatandaşımızın kaleme aldığı notlardan derlenerek meydana gelmiştir. Muhakkak ki yazılanlar çok eksiktir. Zira elli-altmış yıllık bir macerada olan biteni bir pencereden bakarak anlatmak hiç kolay olmasa gerektir. Şüphesiz şurası acı bir gerçektir ki; insanımızın oralarda, yıllar boyunca yaşayıp gördükleri yürek sızlatıcıdır. 2020


01 Temmuz 2020

Yıkıcılar

Otopark yapmayı unutunca okul yıkmaya karar verdiler: Bu bir kent suçudur
AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ın yeni yapılan 400 yataklı Şehir Hastanesi projesinde “unutulan” otopark sorununu çözmek için 60 yıllık Kız Meslek Lisesini yıkmak istediklerini açıklayınca eğitimciler, veliler ve öğrenciler karşı çıktı.
Özgün mimarisiyle Zonguldak’ın sembol yapılarından biri olan Kız Meslek Lisesi’nin otopark yapımı için yıkım kararı üzerine Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV), merkezi Karabük’te bulunan Koruma Kurulu’na başvuruda bulundu.
İlk toplantısında Kız Meslek Lisesi’nin tarihi ve anı değeri olduğu kanaatine varıp kültür varlığı olarak tescili için işlemelerin başlatılmasına karar veren Karabük Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Kurulu ikinci toplantısında ise koruma kararına gerek olmadığına karar verildi. Zonguldak Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Coşgun, kurulun siyasi baskı altında karar değiştirdiğini söyledi.
https://www.gazeteduvar.com.tr/turkiye/2020/07/01/otopark-yapmayi-unutunca-okul-yikmaya-karar-verdiler-bu-bir-kent-sucudur/

28 Haziran 2020

Dayanışma

Kız Meslek Lisesi binasının yıkılıp yerine otopark yapılması düşüncesine karşı tepkiler devam ederken Kız Meslek Lisesi eski öğretmenleri, öğrencileri, kadın emekçileri, mesleki kadın çalışanları ve Zonguldak’taki bütün annelere; Zonguldak Kız Meslek Lisesi Mezunlar Derneği’nden çağrı yayınlandı…
Yapılan çağrıda: "30 Haziran 2020 Salı günü saat 17:30 da Zonguldak Madenci Anıtı'nda basın açıklaması yapacağız, açıklamaya tüm Zonguldak'ı davet ediyoruz bizlerin hazırlayacağı dövizlerin dışında hiçbir kurum kendini ifade eden döviz bayrak vesaire getirmeyecek, ricamız budur… Tüm dostlarımızı bekliyoruz…" denildi.
            
Anadol: 
Delegelik kaldırılsın, yönetimi üyeler seçsin

Eski CHP İzmir Milletvekili ve eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP’nin yeniden yapılandırılmasını içeren 40 sayfalık kitapçık hazırladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da kitapçığı gönderen Anadol, delegelik sisteminin kaldırılması ve ilçe başkanından genel başkana kadar tüm yöneticilerin üyeler tarafından seçilmesi yönünde öneride bulundu.

Ön seçimin de uygulanmasını isteyen Kemal Anadol, parti içi eğitimden geçmeyen ve üyelik koşullarını yerine getirmeyenlerin de adaylaştırılmamasını söyledi. Anadol, hazırladığı kitapçığa ilişkin sorularımızı yanıtladı:

- CHP’ye yenilenme çağrısı yapıyorsunuz. Nedir bu yenilenme?

27 Haziran 2020

Bianet

 ZONGULDAKLI MADENCİLERDEN, GANDi'YE Tarihin yürüyerek direnenleri
Gandi’den Zonguldaklı madencilere, Kızılderililerden Deniz Gezmiş’e Halkların Demokratik Partisi yürüyüşüyle hatırladığımız yürüyerek direnenler…

25 Haziran 2020

 
Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Coşgun, kentin belleğini oluşturan anıtsal yapılara yönelik saldırıların son dönemde hız kazandığına dikkat çekerek, “Bu bir kent suçudur” dedi.
"Ülkemizdeki imar mevzuatına göre, sıradan konutlarda bile otopark yapımı zorunluyken, projesi her aşamada çok yönlü denetimden geçmesi gereken hastane gibi bir yapıda, yeterli otopark olmaması skandal boyutunda bir ihmaldir. Bugün bu ihmalin faturası Zonguldak halkına, onun belleğine, anılarına ve eğitim alma hakkına kesilemez. Bu otopark için kent dinamikleri tarafından çok sayıda alternatif öneride bulunulmasına karşın, tüm bunlara kulak tıkanması, okul yıkımı konusundaki ısrar ve motivasyonun altında farklı bir ajandanın yürütüldüğü izlenimini vermektedir.
Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı olarak bizler hâlâ koruma kuruluna talebimizi içeren dilekçeyi verdiğimiz günkü çizgideyiz. Böyle bir okulu yıkmaya kalkmanın kentin kimliğine ve kültürüne yapılmış açık bir saldırı olduğu kadar, alenen işlenmiş bir kent suçu olduğuna inanıyoruz. Bu suça ne göz yumacağız ne de susarak ortak olacağız. Kenti yönettiğini sanan bazı rant erbabının, altı ayda bir karar değiştirerek meslek onurunu ayaklar altına alan sözde bilim adamlarının, her konuda olduğu gibi bu konuda da bilinçaltındaki hezeyanları kusan ağzı bozuk yerel medya bulaşıklarının, sipariş rapor hazırlayan bilirkişi(!) esnafının okulumuzun korunması konusunda sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ve bütün haklarımızı kullanacağımızı bilmelerini isterim."
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/zonguldak-kultur-ve-egitim-vakfi-yonetim-kurulu-baskani-kursat-cosgun-bu-bir-kent-sucudur-h55093.html 
                    

20 Haziran 2020

Almanya

                       
Heykeller yıkılırken Marx neden hedefte?
Yücel Özdemir   Yeni Hayat
Almanya’da ise aynı yıllarda Afrika’da sömürgecilik savaşı yürüten Otto von Bismarck’ın heykellerinin kaldırılması tartışılıyor. 1880’den Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Almanya bugünkü Namibya, Kamerun ve Togo’da büyük katliamlar yaptı. Bugün halen tartışılan ve resmi olarak da sorumluluğunu kabul ettiği 1904’teki Herero ve Nama Katliamı’nda 15 bin insan öldürülmüştü. Sömürgeciliğe karşı başkaldırı soykırımla bastırılmıştı.
Bu sömürgeci politikanın yürütücüsü Bismarck halen “büyük devlet adamı” olarak anılıyor. Eğer heykelleri kaldırılırsa bu savaşla, sömürüyle sermayenin çıkarlarını savunanlar için büyük bir yenilgi olacaktır.
Almanya’da sadece bu da değil.
Anayasa’nın 3. maddesindeki “ırk” kelimesinin kaldırılması ve kurumsal ırkçılıkla mücadele de tartışmaya açıldı. Alman Anayasa’sının 3. maddesi şöyle diyor: “Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz.”
Bu haliyle bakıldığında bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Ancak, maddede yer alan “ırk” tanımı aynı zamanda insanların biyolojik açıdan farklı “ırk”lardan geldiği peşinen kabul ediliyor.
Kökleri sömürgecilik tarihine kadar uzanan “ırk” tanımı Almanya’da nasyonalsosyalistlerin en önemli argümanlarından biriydi. “Üstün ırk” yaratma adına diğer renklerden ve inançlardan insanlar hedef haline getirildi.
          
Bu nedenle Marx yeniden gericilerin hedefi oldu. Londra’da köle tüccarının heykelinin nehre atılmasına öfkelenen ırkçılar Marx’ın mezarını kendilerine hedef seçtiler. Almanya’da ise aynı gericiler Marx ve yoldaşı Engels’in isminin neden birçok yere verildiğini gündeme getirdiler. Haber kanalı n-tv’nin internet sitesinde Wolfram Weimer tarafından kaleme alınan bir makalede “Marx’ın Yahudilere karşı ırkçılık yaptığı” saçmalığı dahi ortaya atıldı. Kendisi de Yahudi bir aileden gelen Marx’ın dinle, laik devlet anlayışıyla hesaplaşarak, Yahudilerin özgürlüğünün Yahudilikte değil, burjuva devletten kurtulmasına bağlaması yazarın epey zoruna gitmiş görünüyor. Bu nedenle Almanya’da 52 meydana, 500 caddeye, çok sayıda okula Marx ve Engels’in adının verilmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor. “Onlar da kaldırılsın” diyor. İki yıl önce Marx’ın doğduğu Trier’e büyük bir heykelin dikildiğini de hatırlatıyor.
https://yenihayat.de/2020/06/19/heykeller-yikilirken-marx-neden-hedefte/ 
                  

Gelsenkirchen


  Almanya'da Lenin heykeli açıldı

Almanya'nın batısındaki Gelsenkirchen kentinde, Sovyet lideri Vladimir Lenin'in heykeli dikildi. Heykelin açılış töreninde konuşma yapan Almanya Marksist-Leninist Partisi yönetim kurulu başkanı Gabi Fechtner, "Irkçıların ve geçmişin kalıntılarını taşıyan anıtların zamanı çoktan geçti" dedi.
ABD’de George Floyd’un ölümün ardından başlayan ırkçılık karşıtı protestolarda köle tacirlerinin heykelleri yıkılırken, Almanya’nın Gelsenkirchen kentinde Sovyetler Birliği’nin kurucu lideri Vladimir Lenin’in heykelinin açılışı yapıldı.
https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2020/06/20/almanyada-lenin-heykeli-acildi/ 
      
https://twitter.com/rotefahnenews
       
https://www.mlpd.de/tuerkce
       
Habere Ek: Gelsenkirchen'de çok sayıda Zonguldaklı yaşıyor.

16 Haziran 2020

 Ereğli’nin Kurtuluşunun 100. Yılında E-Sempozyum
18-19-20 Haziran’da düzenlenecek üç günlük "100 yılın ışığında Karadeniz Ereğli" Sempozyumunun, Facebook’ta açılacak özel sayfasında sunumlar canlı yayın formatında yayınlanacak. İzleyenler eş zamanlı olarak ya da diledikleri zaman konuyla ilgili katkıda bulunabilecek ve kendi görüşlerini aynı ortamda dile getirebilecekler, sorular yöneltebilecekler.
İlgililer video, görsel ve bilgilere daha sonra da diledikleri zaman ulaşabilecekler. Böylece görsel bir Ereğli e-kitabı da doğmuş olacak.
Sempozyum daha sonra İngilizce-Türkçe kitap olarak da bastırılacak ve uluslar arası ölçekte önemli kütüphanelerde yerini alması sağlanacak.
Yine bu özel sayfada, şehrin tarihine, kültürüne, sosyal ve ekonomik hayatına ışık tutacak, fotoğraf, gazete ve haber arşivi gibi materyallere yer verilecek. Konuyla ilgili katkıda bulunmak isteyenler de materyallerini paylaşabilecekler.
Bu kapsamda sanal bir fotoğraf sergisi düzenlenerek sayfada yayınlanması planlanıyor. Sempozyum sayfası üç günle sınırlı kalmayıp yaşayan, geliştirilen bir yapıya sahip olacak. Sempozyum kapsamındaki sunumların videolarına, sergilere, Karadeniz Ereğli Belediyesi’nin web sayfasında açılacak özel bölümden de ulaşılabilecek.
https://www.kdzeregli.bel.tr/index.php/2014-08-14-08-26-48/haberler/1939-eregli-nin-kurtulusunun-100-yilinda-e-sempozyum 

11 Haziran 2020

Günah Keçisi Belli: % 98 Sürücü, Yaya

TÜNEL VAR AYDINLATMA YOK
Uyarı levhaları olmadığı halde trafiğe açılan yolda araç kullanan Yavuzyılmaz, ANKA Haber Ajansı’ndan Mehtap Belen’e yaptığı açıklamada bütün ısrarlarına rağmen yoldaki eksikliklerin giderilmemesine tepki gösterdi. Söz konusu yolda daha önce aralarında ölümlü kazaların da bulunduğu çok sayıda trafik kazası olduğunun altını çizen Deniz Yavuzyılmaz, “Kilimli Sahil Yolu'nun yarısı var, yarısı yok. Tüneli var, aydınlatması yok. Uyarı levhalarının yarısı takılı, yarısı yok” sözleri ile bu duruma isyan etti.
     
https://www.yurtgazetesi.com.tr/cevre/chp-li-yavuzyilmaz-silimli-sahil-yolu-nda-teftise-cikti-h155564.html

Fotoğraf

Kaza değil, cinayete teşebbüs:

       
Zonguldak-Ereğli Karayolu 
Değirmenağzı Tüneli
Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü: Ölüm Dairesi 
Seni İstiyor!
  
Geçtiğimiz günlerde Zonguldak - Ankara Karayolunun 8. kilometresinde meydana gelen trafik kazası sonucu 10 yaşındaki Eymen Burak isimli bir çocuk hayatını kaybederken, Zonguldak’ta infial yaratan kaza sonrasında gözler bir kez daha yolun yapım çalışmalarına ve yoldaki güvenlik tedbirlerinin yetersizliğine çevrildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, tam olarak kazanın olduğu nokta dâhil olmak üzere Zonguldak – Ankara D750 karayolunun kaza riski yüksek bölgeleri konusunda sorumluları uyardığını ancak gerekli tedbirlerin hayata geçirilmediğini söyledi.
Yavuzyılmaz, 31.08.2018 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğüne verdiği bilgi istem dilekçesine ve müdürlükçe dönülen yanıtlara dikkat çekerek, “ Karayollarını, yolun kaza riski yüksek kısımları konusunda ‘kilometresi kilometresine’ uyardık. Uyarılarımız arasında bu elim kazanın yaşandığı nokta ve çevresi vurgulanmaktaydı. Yolun 2.3.4. ve 6 kilometresinden sapça tünellerine kadar uzanan kısımlarını ve 8. - 9. kilometrelerindeki tehlikelere özellikle dikkat çektik. Karayolları 15. Bölge Müdürlüğünden tarafıma gönderilen yanıtlarda ‘önlemleri almaktayız, incelemeler yapmaktayız, koruyucu çalışmalara başlanılacaktır’ denildi. Ancak kurumca bu tedbirler tam anlamıyla hayata geçirilmediği gibi bugüne kadar yaşanan kazalardan da en ufak bir ders dahi çıkartılmadı.” dedi.
    
Son olarak kazanın olduğu bölgede bırakın tedbir almayı, kazanın üzerinden günler geçmesine rağmen çarpışmanın izlerini, kazazedelerin etrafa saçılmış eşyalarini dahi toplamayan, yolu temizlemeyen karayollarına ve diğer sorumlulara bir kez daha sesleniyorum. Bir çocuk öldü vicdanınız rahat mı? 

         
Zonguldak Barosu Uyuma, 
Ölenlerin, Öleceklerin 
Yaşam Hakkının Peşine Düş!
Bu Yol Senin de Yolun
Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü: Ölüm Dairesi
        
"Son olarak kazanın olduğu bölgede bırakın tedbir almayı, kazanın üzerinden günler geçmesine rağmen çarpışmanın izlerini, kazazedelerin etrafa saçılmış eşyalarini dahi toplamayan, yolu temizlemeyen karayollarına ve diğer sorumlulara bir kez daha sesleniyorum. Bir çocuk öldü vicdanınız rahat mı?" CHP, Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz,

10 Haziran 2020

Rakam Değil...

“Rakam Değil İnsan” yazı dizisi için koronavirüsten hayatını kaybedenlerin yakınlarına ulaştık, hikâyelerini, gerçekleşememiş hayallerini dinledik. İlk durağımız Zonguldak... Hayatını kaybeden 52 yaşındaki maden “işçisi” Kemal Soytürk’ün evindeyiz...

Kemal Soytürk ailesi: 'Bir gün çıkıp gelecekmiş gibi bekliyoruz'

İlk hafta sonu sokağa çıkma yasağı duyurulurken “30 il ve Zonguldak’ta” ifadesi dikkat çekmişti. “Neden Zonguldak’ı da katarak 31 il dememişlerdi” diye düşünen çok olmuştur. Oysa çok basit bir nedeni vardı bunun. 30 büyük il kadar nüfusu yok Zonguldak’ın.
Böyle olmasına rağmen o iller kadar salgın merkezi olma potansiyeline sahip. Çünkü, yıllardan bu yana akciğer hastalıklarının merkezi durumunda bir il Zonguldak. Uzun zaman da böyle kalacağı tahmin ediliyor. Bağışıklık sisteminin zayıflığını çok sevdiği bilinen koronavirüsün bulaşma hızının Zonguldak için ciddi bir risk taşıması bu nedenle şaşırtıcı değil. Bir emekçi kenti olarak Zonguldak çevre kirliliği açısından da “ligin üst” sıralarında yer alıyor. Acımasız endüstrileşmenin insan sağlığını dikkate almayışı Zonguldak özelinde çok iyi görülebilir. Barış Doğru’nun (https://www.iklimhaber. org/temiz-komur-masallari-30-buyukil-ve-neden-zonguldak/) verdiği bilgilere göre, Zonguldak Merkez ve Çatalağzı ilçesinde taş kömürü kullanan 3.090 MW kurulu güce sahip dört adet santral faal durumda.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kemal-soyturk-ailesi-bir-gun-cikip-gelecekmis-gibi-bekliyoruz-1744329

Üzülmez Vadisi

ZOKEV Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Coşgun, vakıf olarak oldu bittiye getirilmek istenilen her projeye karşı tavır koyduklarını belirterek, “Üzülmez Kültür Vadisi’nin hemen bitişik parselinde, yapımı TOKİ tarafından tamamlanma aşamasına gelen ve çok yakın bir gelecekte binlerce kişinin yaşaması beklenen toplu konutlarının hemen dibinde planlanan bu sanayi sitesinin yer tercihi son derece yanlıştır” dedi.

Coşgun, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
     
Geçtiğimiz dönem içinde birçok kamu kurumu çok yerinde bir kararla Üzülmez Vadisine taşınmış, böylelikle kent merkezine bir nebze olsun nefes alma olanağı sunulmuştur. Yine yakın bir geçmişte TTK’ya ait eğitim ocağının olduğu bölgeye kurulan Zonguldak Maden Müzesi, her geçen gün bulunduğu alana marka değeri kazandırmaktadır. İçeriği ve işlevselliğiyle kentimiz için önemli bir cazibe noktası olacağını düşündüğümüz Üzülmez Kültür Vadisi ve yeni yüzüyle çok yakında hizmete açılacak olan Gökgöl Mağarası, gelecekte kültür ve turizm faaliyetleri için bölgenin önemine ve değerine işaret etmektedir. Kentin yeni yüzünü temsil eden bu noktaların şimdiden gelişme alanlarının da düşünülmesi ve buna yönelik uzun vadeli planlama faaliyetleri yapılması beklenirken, adeta yapılan tüm olumlu projeleri baltalarcasına, bu alana bir sanayi sitesi yapılmasındaki mantığı anlamakta güçlük çekiyoruz.
http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/zokev-baskani-kursat-cosgun-makzon-ile-ilgili-konustu-yer-tercihi-yanlis-h54722.html 
                     

06 Haziran 2020

Fotoğraf / Nadir Ede

İşte size, fotoğrafın Nadir Hocası

"Çocukluğumda Zonguldak, ana caddesinden kömür yüklü trenlerin geçtiği bir madenci şehri idi. Kirli bir şehirdi ama geceleri hortumlarla caddelerinin yıkandığını hatırlıyorum. Babam tuhafiyecilik yapardı ve ben tatillerde onunla dükkana gider yardımcı olmaya çalışırdım. İlkokul 4. sınıfa kadar orada okudum."
"İlk önce Teşvikiye’de oturduk o zaman hâlâ tramvaylar çalışıyordu. Sütçü kapımıza süt getiriyordu, musluklardan akan suyu da içebiliyorduk. Bahçe içinde bir eski köşkte oturuyorduk. Ben ilkokulu o zamanki adı ile Maçka 22. İlkokulu’nda bitirdim, daha sonra yine semtimizdeki, daha önce amcalarımın da okuduğu Işık Lisesi’ne gönderildim. Son olarak İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’nden mezun oldum."
      
"Sanırım hayatımın en keyifli bölümünden bahsetmeye sıra geldi. 2000 yılında profesyonel reklam fotoğrafçılığı yapmayı bıraktım. Ama, bildiğiniz gibi bu mesleğin emekliliği yoktur. Daha doğrusu severek yaptığınız hiçbir meslekten emekli olamazsınız. Bunu en iyi bilenlerden biri de sen olmalısın sevgili dostum. Ben de stüdyomu kapattım ama mesleği bırakmadım. Bir süre sevgili Akın Mısırlıoğlu’nun “Fotopya” fotoğraf portalında çalıştım. Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki görevimin yanı sıra 1980’lerin ortalarından itibaren sanırım bir on beş yıl kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü’nde “Görsel Antropoloji” dersini anlattım. 2007 yılından itibaren de artık sadece Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yine fotoğraf üzerine dersler veriyorum. 75 yaşında bir adam için yeter sayılmalı." 
Lütfi Özgünaydın, Aydınlık